bunaldım, çok bunaldım. sahile indim, yapayalnızdım. bir ben vardım, bir martılar vardı, bir de kaybedenler. zira haftanın ikinci işgünü öğle sularıydı ben sahilde martılara ve denizin dalgalarına bakarken. benliğimin ve unutkan hafızamın esiri oldum belki de. dünyayı değiştireceğimi düşündüm, bir ara ciddi ciddi buna inandım. belki hala değiştirebilirim, bilmiyorum. ben hayalperest oldum, kendi doğrularımın peşinden koşmaya karar verdim. ama maalesef belki de tek başınalığı kaldıramadım. o kadar da güçlü biri değilim belki. ben onlar gibi olamazdım. onlar gibi olmak için çok geçti çünkü. çok fazla şey yaşadım, çok fazla nevrotik duygular içeriyorlardı. geçmişte yaşananlara saplanıp bir kısır döngü içine girdim. moralimi bozmamaya çalıştım. ama sürekli kendiyle kavga halinde olan her yalnız insan gibi ben de yenildim. insan kendisine her zaman yenilir çünkü, özellikle saplantılıysa. halbuki ben bana yarayacak ilacı bulmuştum. yaratacaktım, birsürü insan tanıyacaktım. bir sevgili bulurdum belki. onun mutluluğunda kendi mutluluğumu arardım. beceremedim, saplantılarım yüzünden beceremedim. kimse beni dinlemedikten sonra bunlar nasıl olabilirdi ki zaten? ben kendi şarkılarımın peşine düşerken başkalarının şarkılarıyla yaşayan insanlar benim gibileri gerçekten anlayabilirler miydi ki?
yozlaşmış, iğrenç bir çevrede yaşıyoruz. hele ki buradaysanız ve kendine yabancılaştığının farkında olmayan ve kurdukları düzenin belirli bir miktar karşılığında kölesi olan insanların arasındaysanız gerçekten iğrenç bir çevrede yaşıyoruz. insanlara kendinden bahsedemez duruma düşürür eğer adapte olamamışsan bu hipnotize olmuş insanlara. söyleyecekleri şeyler önceden ezberlenmiş zaten. herkesin vereceği tepki o kadar kestirlebilir ki? güzelllik veya çirkinlik insanların kendi algısında değil artık, onları pazarlayanların algısında. onlar bu güzel derse siz de güzel demek durumundasınız. yapabileceğiniz hiçbir şey yok. özellikle kelimeleri bolca unutuyor ve kendinize güveninizin boşa çıktığını görüyorsanız, gerçekten yapabileceğiniz hiçbir şey yok.
evet, niye peki böyle saçmasapan konuşuyorum ben. içinde bulunduğum şartlar okulu dondurma kararı almama neden oldu, o yüzden. sanırım önümde 7-8 aylık bir zaman dilimi var ve bu süreçte kendimi toparlamalıyım. bolca sahile inmeliyim. denizi izleyip hayatımdaki diğer süreçlere, bilhassa kendime odaklanmalıyım. iyileşmeliyim, kahretsin. iyileşmeliyim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder