24 Ekim 2010 Pazar

yakın dönemde bekleyenler üzerine

evet, yakın dönemde bekleyenler üzerine. pek bekleyen yok aslında, yanlış anlaşılmalara ihtimal vermeyeyim. benim hamlelerime göre açılacak yaşam kapıları üzerine bütün bu bekleyenler.

bu hafta yoğun yorgunluk yaşadım ve bu nedenle bol bol yataktaydım. bu hafta neden şunu bunu yapmadım diye kendime sorarken aslında farketmem gereken noktayı bir kez daha atladığımı gördüm, uyuyordum çünkü hangi ara yapabilirdim ki. yine de düşündüm sık sık yakın gelecek üzerine. radikal bir karar almadım ama geliştirici fikirler edindim diyebilirim. şu 2.5 senelik süreçte lisans eğitimini tamamladıktan sonra yolun geri kalanına bakma zamanı gelecek. yakın gelecekle alakalı beni en çok rahatsız eden şeylerden biri bölümden mezun olduktan sonra olası bir işlevsizlik veya insancıl olmayan işlerde bulunmaktı. bir işletme mezunun reelde elde edebileceği en büyük başarılardan biri coca cola'nın bünyesinde bulunup satışlarının artmasını sağlamak olabilir. işte bu beni sinirlendiriyordu. insanları kötü giden yaşamlarına, uyuşuk ve yorgun geçen günlerine bir de ben tüketim maddelerini kafalarına kafalarına zonklatmak istemiyordum. bu yüzden neler yapabilirimi düşündüm ve birkaç şey buldum, tatmin eden.

- klasik veya geçmiş dönem filmlerini yayınlayan bir sinema salonu açmak.
- genç ve neyin nasıl olması gerektiğini bilen psikolog-psikiyatrları toplayıp insanları bunlarla daha makul şartlarda buluşturmak.
- kitap arşivi bulunan kafe tarzı bir yer açabilme.
- dvd dükkanı zincirleri kurarak nitelikli insanların nitelikli filmler edinmesini sağlamak.

aklıma bunlar geldi. sistemin çamurlu kısımlarına pek fazla bulaşmadan da bir şeyler yapabilirimi görmek, en azından nitelikli tüketim metalarıyla da bir şeyler oluşturabilirimi görmek benim açımdan oldukça olumlu ve yola devam kararı almama etken unsurlardan biri oldu. aslında beni rahatsız eden şeyin sadece işletme okumak olmadığını gördüm. zaten söz konusu icraatlerden ekonomik düzenin insancıl olmaması gibi nedenlerle her faydalı olabilecek birey vazgeçmiş olsaydı, dünyadaki birkaç iyimser şey de şu an bulunmuyor olurdu.

bunun dışında hayat beni şu aralar oldukça zorluyor. yine o kapana kapanmışlık hissi pek bir şeyler de beceremeyince kendini daha fazla hissettiriyor.

bir demo kaydı düşüncemiz var bana gitar dersi veren, aynı zamanda şu anda beni en iyi anlayan insanlardan biri olan soner'le. elimizde epey şarkı var ve oldukça üretkeniz. muhtemelen 2010 sonu 2011 ilk çeyreğinde ilk 2si kendi şarkımız 3 tanesi yeniden yorum olmak üzere 5 şarkılık bir demo çıkartıcaz ve ardından esas olayı yayınlamaya girişicez. aklımda iyi şeyler hissettiren fikirler uçuşuyor ve bu kayıtlar ve beraber çalma olayını ilerletebilirsek çok farklı kapılar açabilecek duruma gelebiliriz.

şimdilik bu kadar. umarım daha verimli ve huzurlu günler geçirebilirim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder