20 Temmuz 2010 Salı

mercan adası günlükleri - 1

merhaba, bu sizin de gördüğünüz ve okuduğunuz üzere ilk blog kaydım. öncelikle biraz kendimi tanıtayım. ben 20 yaşındayım, öğrenciyim. neslimin geçirdiği ortalama çocukluğu ve sonrasında gelen sıradışı büyüme çağını geçirdim. sokakta top oynadım, o kadar çok oynadım ki eve gelemeden kapı önünde çişimi bırakıp annemden dayak yedim. bazen o kadar yabancıydımki çevreme karşı, lisedeki geometri hocam beni turist ilan edivermişti. sevincimi "yes" diye ifade edecek kadar incelenmesi gereken bir vaka haline de geldim. arkadaşlarım da oldu. sevdiler beni. kimisi çok saf (salak da diyebilirsiniz) olduğum için sevdi, pek azı kendi hudutlarıma sığmadığım için sevdi. bu ikisini de kabullenip beni olduğum gibi seven insanları pek az tanıdım. şu an bulunduğum statüyü edinmek için (biz buna üniversite öğrenciliği diyoruz 18'den sonrasında özellikle türkiye gibi bir yerde adam gibi bir konumda nefes almak istiyorsanız şart gibi bir şey) kendimi bildim bileli çalıştım kaygılandım. gece 3'te kalkıp ders çalışmadığım mı kalmadı artık, okula geç kaldığım için ağlamadığım mı, bilemedim. karşılığında sik gibi bir şey aldım, tabii orası ayrı. o kadar kötü değil tabii ama, kendi kendime sorduğum zaman bazen mutlu musun diyorum. cevap kısmen hayır, kısmen evet. yine de her bok kendi elimde hala bir şeyler becerebilirim, hiçbir bok beceremezsem en kötü ihtimalle masabaşı bir işte yeteri kadar para kazanır, bilinçli tüketici olurum diye düşünüyorum. daha kötüsü de olabilir, ona da alışırım gibi geliyor.

blogun açılış nedeni, tamamen kendi yazım süreçlerimi denetlemek ve hızlandırmaktır. takip eden olursa da birkaç iyi insan tanırsam mutlu olurum. olmazsa da pek siklemem, insanların ne kadar sığ görüşlü ve zevksiz olduklarını (buna ben de dahilim belki) yeteri kadar tecrübe ettim. uzun bir yolculuk olmasını tahmin ediyorum bu blog yazarlığımın. daha önce de kendimi bazı forumlarda, sözlüklerde ifade ettim tabii. halen itüsözlük'te macajoynovic rumuzuyla bir şeyler karalamakta, yine aynı rumuzla orgalink adlı sitede bir çeşit arşiv oluşturmaktayım.

son olarak blogun isminden bahsedeyim. blogun ismi edebiyat literatürlerinden gelmektedir. sineklerin tanrısı'nı okurken rastladım mercan adası'na. küçük çocukların ıssız bir adada mahsur kalıp bir uygarlık geliştirdikleri bir adadır burası. ben de biraz iyimser takılayım dedim.

öyle işte, iyi günler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder