her ne kadar bir günlük olsa da burası, yani günlük olarak kullanma konsepti üzerine oturtmuş olsam da "iyi hissetmiyorum" diye bir başlık altına bir şeyler karalayacağımı düşünmemiştim hiç. aslında iyi hissetmiyorum'u biraz açtığım zaman içerisinde bolca kaybedilmiş bir hayat sonrası, ya da sıfırlanmış eksi hanelere düşmüş bir sosyal hayat sonrası onu tekrar oluştururken yaşadığım sıkıntıları ve sıkışmışlık hissini yaşıyorum, anlatmaya çalışıyorum.
aradan uzun bir süre geçmiş en son kaydı yaptığımdan beri. en son o kayıda baktığımda, sadece okumak, okumak ve okumak istiyorumu gördüğümde bir garip hissettim şimdi kendimi. çünkü aynı hissiyatta değilim. alıştığım, sürdürdüğüm hayat düzeninin bu şartlar altında tekrar eski düzenine dönebilmesi için değişmesi, bir dinamizm kazanması gerekiyor. bu da bol bol dışarıda olmayı, ehliyetim bulunmadığı içinse yollarda, otobüs kenarlarında bulunmayı gerektiriyor. dün geçirdiğim uzun yolculuklarda 6 albümü baştan sona dinledim. bu da 4-5 saatimin rahat bir şekilde trafikte geçtiğini gösteriyor. tüketim odaklı tembelliğe dayanan bir yaşamı herhangi bir disiplin içine girerek kırmam gerekiyordu. kitap okumak için, şarkı sözleri yazmak için, buraya girip bir şeyler kaydetmek için gerekli olan motivasyonumu kaybetmiştim. tekrar elde edebilmem içinse biraz o pek hazzetmediğim şeylere geri dönmek zorundayım. şu an içinde bulunduğum koşullar, beni dışarıda bekleyen hayat, insanlar, mekanlar, sorumluluklar ve zorunluluklar maalesef bunlar. hoşnut muyum, iyi mi hissediyorum? hayır kesinlikle kötüyüm. son iki terapi seansımın yarısında kendimi suçladığımı anlatırken, sorunlarımın içinde boğulduğumu anlatırken, aile yaşantımı ve ilaç kullanımı tekrar tartışmaya açarken ağlama nöbetleri geçirdim. arkadaşlarıma, daha doğrusu arkadaş olmak istediğim insanlara yakınlaşmak, bir şeyler paylaşmak, güleryüzlü olmak istiyorum, ama egoları çok fazla büyümüş, gözlerinden kıvılcımlar fışkıran bu insanlar, boşa savrulan enerjilerini tüketimle sınıf edinme kaygısı içerisinde panik ve kusurlarını örtme uğraşı içerisindeyken, birbirlerini düşman kökenli rakip olarak görürlerken bunu becerebildiğimi, becerebileceğimi sanmıyorum. evet, insanların belirli bir şeyler üretme, enerjilerini bir şeylere kanalize etme arzuları var, bu insanın doğasında, yaratılışında var. ama insanların doğasında kahramanlık olduğunu, bir şeyler ispatlama kaygısı olduğunu, birbirlerini düşman olarak görme olduğunu zannetmiyorum. zaten kendi türünü öldürebilen doğadaki tek canlı türü olmamız da bunu bir şekilde bizlere gösteriyor.
kendime güvenimi tekrar kaybettim ve iyi hissetmiyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder